Eski zamanlarda insanlar badem, kişniş, bergamot vb. çeşitli otları, baharatları kuvvetli bir şekilde ezip harmanlayarak kremler ve parfümler üretiyorlarmış. Antik Mısır da da parfüm dini törenlerde Firavunları memnun etmek için kullanılırmış. Firavunlar mezarlarını güzel kokutmak için tütsüler ve güzel kokular yapar, Tanrı olarak görülen ve mumyalanan firavunlarda güzel kokmaya devam ederlermiş. Firavunların mezarlarında yapılan kazılarda antik çağlarda kullanılan parfüm şişelerinin de bulunduğu söyleniyor.

Günümüze geldiğimizde ise Parfüm en yaygın olarak Avrupa’da kullanılmaya başlandı. Sonra İngiltere de yaygınlaştı.  18. Yüzyıl ve sonrasında ise yetiştirilen parfüm malzemeleri ise parfüm üretimini iyice hızlandırmıştır. Tarih içerisinde de parfüm önce dinsel sonra moda amacıyla ve kötü kokuları bastırmak amaçlı kullanılırken 20. Yüzyılda bir moda ve stil ikonu haline dönüştü.

Kullandığımız parfümün kesinlikle insanların karakterlerinin yani ruhunun yansımasını olduğunu düşünüyorum. Herkesin şahsına münhasır bir kokusu vardır. Koku üzerine ne çok şiir ve şarkı yazılmıştır. Konumuza dönersek parfümün notaları vardır, notalar, parfümün kalıcılığını ve tende durdukça farklılaşan ve güzelleşen parfümü açığa çıkaran kokuları kasteder. Parfüm sıkıldığı zaman burnumuza gelen ilk kokuyu Üst nota oluşturur. Turunçgiller ve zencefil kokuları keskin ve çabuk uçmaları nedeniyle daha çok kullanılıyor. Üst notalar yok olduktan birkaç saat sonra Orta nota ortaya çıkıyor. Orta nota da daha çiçeksi ve aromatik kokular tercih edilir. Parfüm seçiminde bazen acele ediyoruz ve tende biraz durmasını beklemiyoruz. Parfümün tende durdukça güzelleştiğini ve kalıcı ya da uçucu olup olmadığını bize gösterdiğini söyleyebiliriz. En son notamız Alt nota ise bu nokta da parfümün kalıcılığını ortaya koyuyor, gün boyu sürüyor ve kişiliğimizi yansıtıyor. Parfümü doğru yerlere sıkma teknikleri de üzerimize kullandığımız parfümün daha kalıcı olmasını sağlayan diğer nedeni oluşturuyor.

Parfüm Hangi Bölgelere Sıkılır İse Daha Kalıcı Olur? Ve Koku Daha Çok Hissedilir..

Yıllar önce katıldığım bir parfüm eğitiminde, boynumuzun arka T kısmını oluşturan bölgesine parfümü sıkmamız gerektiğinin altı çizilmişti. Bir de hata olduğunu bilmediğimiz ama hepimizin gayri ihtiyarlıkla sıklıkla yaptığı bileğimize parfümü sıktığımız deneme yönetimi var bunun da yanlış olduğunu anlatmışlardı. Parfümü bulunduğunuz bir adım uzağınızda havaya sıkarak kokuyu üzerimize alarak koklamamız gerektiğini söylemişlerdi. Ayrıca giyeceğimiz kıyafetin T belgesine parfümü sıkıp kıyafetimizi öyle giymemizi söylemişlerdi.

Peki Tenimize En Uygun Olan Kokuyu Nasıl Bulabiliriz?

Bir önceki satırlarda anlattığım notaların önemi tenimize uygun doğru kokuyu bulmamızı sağlıyor. Kendinize bir parfüm seçerken içerdiği notalara dikkat etmeniz gerekiyor. Önemli olan meyvemsi, çiçeksi, şekerli ya da baharatlı hangi tarz kokuları sevdiğinize karar vermeniz parfüm seçiminizi de ona göre yapmanız gerektiğidir. Aynı zamanda yaş ve cilt tipiniz de teninize uygun parfüm seçmenizde kriter oluşturuyor. Çünkü cildin yağ oranına göre de parfüm seçmeniz gerekiyor. Bazı kokular çok kalıcı ve yoğun bazı kokular ise çok uçuk ve hafif kalabiliyor. Ve herkesin enerjisine, kişiliğine uygun doğru bir parfümün var olduğunu düşünüyorum.

Peki Eau De Toilette Ve Eau De Parfüm Arasında Ki Fark Nedir?

Parfümü oluşturan esansın yoğunluğuna göre parfümler ikiye ayrılıyor. Eau de touİlette (EDT) dört mevsim de de tercih edebileceğiniz daha fresh ve daha gündelik tercih edebileceğiniz kokulardan oluşuyor. Eau de parfüm (EDP) ise daha çok mevsimine göre değişen çoğunlukla kış aylarında tercih edilen esansı daha yoğun ve kalıcı olan parfümlerden oluşuyor. Son olarak parfümleri kuru, serin ve kapalı yerlerde muhafaza etmenizi öneririm.

Hayatınızda güzellikler hiç eksik olmasın. Ege fısıltılarında tekrar görüşmek üzere…